100 yaşındakiler hastalıklardan nasıl korunacağınızı anlattı: Beslenmelerinde en çok buna yer veriyorlar!
100 yaşından sonra yaşamak bu sayıya ulaşan insanların az sayıda olması nedeniyle ulaşılması zor bir ihtimal gibi görülebilir. Ancak uzmanlar belirli sağlıklı alışkanlıklar ile bunun aslında mümkün olduğunu söylüyor. Bir asır yaşayan bu bireylerin çok şanslı olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama 100 yaşını görenler bu konuda ne diyor? İşte 100 yaşını görenlerin kendi ağızlarından sırları…
Giriş Tarihi: 10.12.2022 09:04 Güncelleme Tarihi: 10.12.2022 09:09
Ulaşılması zor bir şey olarak görülse de 100 yaşına ulaşmanın anahtarı aslında bu alışkanlıklarda gizli.
Harvard Medical School’da genetik profesörü olan David Sinclair’e göre uzun ömür, yaşlanmadan çok daha önce üzerinde çalışmaya başlamanız gereken bir şeydir.
“100 yaşına kadar yaşamak istiyorsanız bunun üzerinde çalışmaya erken başlamanız gerekir. 80 yaşında bunun iyi bir fikir olduğuna karar vermek yeterli olmayacaktır.”
“Zayıf uyku, büyük miktarda zihinsel stres, egzersiz eksikliği, sürekli oturmak, çok fazla yemek yemek, obez olmak ve sigara içmek. Bunların hepsi yaşlanmayı hızlandıracak şeyler. Çok fazla güneş ışınlarına maruz kalmanın da erken yaşlanmaya neden olduğunu ve bunun kromozomları kırdığı için vücut saatini hızlandırdığını biliyoruz.”
Ancak asırlık insanlar, uzun ömürlerinin anahtarının bunlar olduğuna inanıyorlar mı? Bazıları bir dereceye kadar şansa bağlıyor ve hayata rahat bir yaklaşım sergiliyor, diğerleri ise beslenmenin önemini vurguluyor.
Ohio, Cincinnati’den 100 yaşındaki bir maraton koşucusu olan Mike Fremont, uzun ömürlü olmasını bitki bazlı bir diyete sahip olmasına bağlıyor.
Fremont, 80 yaşında en hızlı maraton koşan kişi de dahil olmak üzere birden fazla koşu başarısına sahiptir. Ancak, her zaman mükemmel bir sağlık tablosu olmamıştır.
Koşmaya ancak 30’lu yaşlarında eşini beyin kanamasından kaybetmenin verdiği kalp kırıklığından sonra başladı. Fremont,”stresi atmak için her gün bir şeyler yapması” gerektiğini söyledi.
Ayrıca kendisine 69 yaşında bağırsak kanseri teşhisi konmuştur ve yaşaması için sadece üç ay kaldığı söylenmiştir. Onu koşu yarışlarına katılmaya motive eden de bu sıkıntı olmuştur.
Ancak bağırsak kanseri teşhisi konulduktan sonra başladığı bitki bazlı diyetinin önemini vurguluyor.
Uzmanlar, insanlara dengeli ve sağlıklı bir diyete sahip olmalarını öneriyor. İhtiyaç duyduğunuz tüm gerekli besinleri, güçlendirilmiş gıdalar ve takviyelerle dolu dengeli bir beslenmeden alabilirsiniz.
Ancak Fremont gibi sağlık uzmanları da belirli etlerin aşırı tüketilmesine karşı uyarıda bulunuyor. British Medical Journal’da yayınlanan yakın tarihli bir araştırma, ultra işlenmiş etin yüzde 29 daha yüksek bağırsak kanseri riski ile bağlantılı olduğunu buldu. Bu nedenle et tercihinde ultra işlenmiş olanlardan uzak durmak ve daha sağlıklı tercihlere yönelmek önemlidir.
Diğer asırlık insanlar ise sağlıklarına rahat bir yaklaşım benimsediler.
Cheshire’deki Birkenhead’den asırlık Cliff Crozier, Mart 2020’deki vefatından birkaç yıl önce şunları söyledi: “Devam etmeniz sadece bir sayı. 101, bu sadece bir sayı ve sen o günü yaşıyorsun.
