Dünya Aferez Kongresi İstanbul’da gerçekleştirildi

İstanbul Şişli’de bir otelde yapılan kongreye 31 ülkeden 5 kıtadan 400’ün üzerinde katılımcı kayıt oldu. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Avustralya, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Brezilya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fas, Fransa, Gürcistan, Hollanda, Hindistan, İngiltere, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İsviçre, İtalya, Kanada, Kazakistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Özbekistan, Portekiz, Sudi Arabistan, Ukrayna ve Yunanistan olmak üzere toplam 31 ülkeden alanında söz sahibi bilim insanları, toplamda 33 sunum ve 28 oturumda kongre boyunca katkı sağladı.

Programın son gününde düzenlenen basın toplantısına Dünya Aferez Kongresi Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, Aferez Derneği Başkan Yardımcısı, Kayseri Şehir Hastanesi Hematoloji ve Kemik İliği Nakli Direktörü Prof. Dr. Serdal Korkmaz, İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt, Transplantasyon ve Hücresel Tedaviler Derneği’nden Doç. Dr. Mehmet Sinan Dal katıldı.

“CAR-T HÜCRESİ KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ TEDAVİ DİYEBİLİRİZ”

Basın toplantısında konuşan Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “CAR-T hücre tedavisi normalde T hücrelerimiz bağışıklık hücresi, vücut savunmasında görev alıyorlar. Biz bu tedavide ne yapıyoruz; insanın kendi T hücrelerini toplayıp laboratuvar ortamında bunların genetik bilgisini değiştiriyoruz. Bir genetik bilgi aktarıyoruz. Genetik bilgiyle bu T hücrelerine bir reseptör ilave ediyoruz. Bu reseptör kanser hücrelerine gidip spesifik olarak tanıyor. Bir taraftan gidip tümör hücresini tanıyıp bağlanıyor, bir taraftan da normal fizyolojik olandan daha güçlü bir şekilde kanser hücresini öldürmüş oluyor. Bir nevi genetik, hücresel tedavi bir nevi de immünoterapi. Dünyada CAR-T tedavileri hızla artmakta. Bu sene düzenlediğimiz 17’inci dünya kongresi ve 22’nci Avrupa Kongresi’nde ana tema da CAR-T hücresiydi. CAR-T hücresi bir hücresel tedavi ve kişiselleştirilmiş tedavi diyebiliriz. Hem kanser hastalıklarında hem de kanser olmayan hastalıklarda kullanılabilir. Aferez de bu hücrelerin elde edilme aşamasında var. CAR-T hücreleri bugün için dünyada 7 ürün FDA kuruluşunda lisanslandırıldı. Sonuçları umut vadediyor. Fakat yine de uzun dönem sonuçlarını beklememiz gerekiyor” dedi.

“2030 SONRASI KANSER TEDAVİSİNDE KİMYASAL İLAÇLAR DEĞİL HÜCRESEL TEDAVİLER KULLANILACAK”

Dünyanın hücresel tedavilerde teknolojinin gelişmesiyle beraber çok hızlı bir evrim içerisinde olduğuna dikkat çeken Altuntaş, “Fakat fiyatı 400 bin doların üstünde ve maliyetleri yüksek. Kanser tedavisinde dünya kişiselleştirilmiş ve bireyselleştirilmiş tedaviye doğru gidiyor. Ülke olarak, akademi olarak, merkezler olarak, enstitü ve hastaneler olarak hazır olmamız gerekiyor. Bunu yapmak için de vizyon sahibi olmamız gerekiyor. Biz de ülke olarak hazır olmaya gayret ediyoruz. Önümüzdeki süreçlerde bir şeker hastalığı ya da hipertansiyon gibi kanserle yaşayacağız ama kontrol edilmiş bir şekilde yaşayacağız. 2030 sonrası kanserin tedavisinde kimyasal ilaçlardan ziyade hücresel tedavileri daha sık göreceğiz. Artık genel bir kanser tedavisinden ziyade hastaya spesifik kanser tedavisinden bahsedeceğiz” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE KEMİK İLİĞİ NAKİLLERİNDE DÜNYADA ÖN SIRALARDA”

İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Hematoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Ali Erkurt ise “Türkiye’de yılda yaklaşık 5 bin adet kemik iliği nakli yapılıyor. Bu sayıyla Avrupa’da dördüncü sıradayız. Dünyada çokça yapılan bir tedavi yöntemi ve Türkiye de kemik iliği nakillerinde ön sıralarda. Bu tedaviyi iki türlü yapıyoruz. Hastanın kendisinden yaptığımız veya sağlıklı başka bir insandan aldığımız bir yöntem Bunlar tam uyumlu bir yakından alınarak olabilir ya da TÜRKÖK sisteminden alınan ilikle yapılabilir. Bugün TÜRKÖK’te 1 milyon civarında kayıtlı kök hücre bağışçısı var. Hastanın kardeşten tam uyumlu donörü yoksa uygun ilik TÜRKÖK’ten bulunuyor. Türkiye yıllık kök hücre nakli sayısıyla etkili kök hücre nakli yapan ülkeler arasında. 18-55 yaş arasında kan verebilen herkes kök hücre bağışçısı olabilir” ifadelerini kullandı.

“KÖK HÜCRE GELECEKTİR VE UMUTTUR”

Kök hücre naklinde aferez yönteminin kolaylıklarına değinen Erkurt, “Eskiden biz bu işlemi genel anestezi altında hastanın kalça kemiklerinden alarak yapıyorduk. Artık aferez işlemi ve modern aferez cihazlarıyla 5 gün öncesinden cilt altı aşı yapıyoruz. 5’inci günün sonunda kan alır gibi aferez cihazına bağlayarak birkaç saat içinde işlemi gerçekleştiriyoruz. Kök hücre gelecektir ve umuttur. Kanserin çaresinde gelecek, hücresel tedavilerdir. Biz de hem dernek olarak hem de Türkiye olarak modern tedavileri yakından takip ediyoruz. Bunların yanında Dünya Aferez Kongresi’nde immünplazma yöntemi de konuşuldu. Çin’den sonra dünyada ilk kez immünplazmayı kullanan İnönü Üniversitesi yani Türkiye oldu. Doğu’da yaklaşık bin hastaya immünplazma gönderdik. Gelecekteki viral salgınlarda etkin bir tedavi bulunana kadar erken dönemde yüksek antikorlu immünplazma kullanılabilir” diye konuştu.

CAR-T HÜCRE TEDAVİSİ NEDİR?

Bu tedavi, kişiselleştirilmiş bir tedavi yöntemidir. CAR-T hücreleri genetik olarak tasarlanmış yapay T-hücre reseptörlerini taşır. Bu şekilde bağışıklık hücreleri kanser hücrelerine karşı yönlendirilmekte ve kanser hücrelerinin bağışıklık hücreleri tarafından yok edilmesini sağlamaktadır.

Teorik olarak, bu üretilmiş hücreler, herhangi bir antijene karşı yönlendirilebilir ve hedef kanser hücrelerini daha güçlü şekilde öldürebilir.

AFEREZ NEDİR?

Aferez; kan bağışçısından kanının, hasta için gerekli olan bölümünün (eritrosit, trombosit veya plazma) alınıp, ihtiyaç duyulmayan bölümünün geri verilmesi işlemidir.